Yine Barcaladılar..

Bu fotografa ve buradaki isimlere iyi bakın..Belki de yasamımız boyunca görüp görebileceğimiz en iyi takımın portresi bu..Her ne kadar bu resimde Abidal, Alves ve Marquez gibi 3 as oyuncu olmasa da sistem takır takır işlemeye devam ediyor..Sezon boyunca katıldıkları tüm kupaları kazandılar, futbolun zaman zaman cilveli, topun yuvarlak olmasına selam ederek..Demek ki bu kadar iyi bir takım varken mucizelerin bile önü kesilebiliyor..

Bu sene başından beri Barcelonanın cogu macını ekran basında izledim..O kadar keyif aldık ki hafta sonu programlarımızı buna göre yaptık, tv karsısında bu izlediğimiz en iyi futbolu izlemek yetmedi; Nou Camp'a gitmenin hesaplarını yapmaya basladık..Seneye aynı futbol/takım olur mu bilemiyoruz ama bu seneki izlettikleri keyif icin Barcelonaya tesekkürlerimizi sunmak biz futbolseverlerin boynunun borcudur..



Final macına gelirsek macı 2 periyoda ayırabiliriz; biri tabi cok kısa olan ve Barcelonanın 9. dakikada attıgı gole kadar olanı..Sir Alex Ferguson mactan sonra yaptıgı "bu takımla kimse basa cıkamaz" acıklamasını haklı çıkararırcasına maca sok dedigimiz bir presle basladı ve olur da bir gol bulursam chelsea gibi barcelonayı kitleyebilirim, belki o zaman maça ortak olabilirim hesabı yapmıs..Aslında bu hesap tutabilirdi de macın basında 10 dakkada 5 sut gonderdi kaleye ronaldo onderligindeki "kırmızı seytanlar"..Ta ki barcelonın ilk organize atagında gelen golune kadar..Bundan sonra sahada 80 dakika boyunca mutlak hakim oldu katalanlar..Oyle ki Sir'ün bile dengesi bozuldu; 2. yarı 5 forvete dönerek barcanın ekmegine yag surdu..Man Utd'ın ve Sir'ün üzülmesine gerek yok çünkü bu takım gercekten inanılmaz bir takım ve başa çıkabilmek için mucize gerekmektedir..Ama Barca biraz günündeyse şans bile karşı takıma yardımcı olamaz..
Bu takım benim canlı olarak seyrettiğim en iyi takım muhtemelen de en iyisi olacak..(UEFA'yı aldıgımızda oyun karakteristigi olarak farklı olsak da yenemeyecegimiz takım yok diyorduk o zaman biz de; Aslanlarımıza haksılık yapmıyım ama bu Barca baska tabi)..


Barcelona futbolun aslında cok da adaletsiz olmadığını gösterdi bize özetle..Rakip takımlara kolaylık diyorum, cok üzülmesinler; önündeki maçlara konsantre olsunlar!..

Takım olabilmek ve şans..

Gs takım olamamanın sıkıntısını yasarken bjk mustafa denizlinin şansıyla yurumeye devam ediyor..

Galatasaray kadro genişliği ve kalitesi olarak tartışmasız Türkiyenin en iyisi. Fakat sene başından beri birkaç maç dışında bunu ne yazık ki göremedik. Cimbom bir türlü takım olamadı ve o alıştığımız ruhunu yansıtamadığı gibi çoğu maçta topu rakip alana yığmakta bile zorlandı. Bunun altında yatan en önemli sebep tabi iyi bir t.direktör getirilmemesidir. Yönetimimiz sözünü geçireyim diye, lafını kolayca geçirebilcekleri bir nevi "kukla" türü hoca getirdi ve sonucunda disiplinsiz, herkesin başına buyruk olduğu, kondisyonu 60 dakika olan darmadağan bir takım oluştu. Gerets ve Hagi neden gönderildi diye düşünürsek dişli karakterler olduğu gözlenebilir. Yönetim her dediğini yaptıramayınca olan oldu ve bu isimlerle yolalr son derece yanlış bir şekilde ayrıldı..Yazık olan Saraçoğlu umuduyla kandırılan taraftarlara ve bu kadro kalitesine oldu..Seneye gerekli dersler alınabilir mi bilemiyorum ama adnan sezgin zihniyeti devam ettikçe hiç sanmıyorum..Bu takım şampiyon olacaksa yine ruhuyla ve savaşmasıyla olacaktır..Taraftarın görmek istediği takım bordo maçında seyircilere devre arasında bile tezahurat yaptıran takımdır..Mucadele edin, takım olun yeter..Zaten gerisi kendiliğinden gelecektir..




Derbi maça dönecek olursak söylenecek çok fazla şey olduğunu sanmıyorum..Galibiyete ihtiyacı olan iddiasız Gs gibi tüm maç bjk sahasında oynandı..Baros o golleri atabilse mac ilk yarı kopardı..Beşiktaşın tamamen hediyemiz olan goller dışında ciddi bir tehlikesi bile yoktu. Ama futbol budur netice oyunudur, tabela oyunudur. Bjknin sampiyonlugunu kutlamaktan baska birsey dusmez bize..Uzuldugum m. denizli gibi bence futboldan anlamayan, "gol yeme nasıl olsa atarsın" dışında futbol hakkında tek felsefesi olmayan birisi dahi, kahin gibi ünvanlara boğulmasıdır sadece..Tamamen rakibinin hucuma cıkarken yapacagı ikramlara baglı olarak kuruyor oyun kurgusunu ve sabırla kendi alanında bekliyor; işte sampiyonluga oynayan takıma oynattıgı futbol bu..Ertugrul saglam bile cok daha iyi oynatıyordu besiktası..Neyse bir takımı 6 yıl aradan sonra sampiyon yapıyorsa ve 3 buyukleri de sampiyon yapan tek teknik adam olabiliyorsa demek ki var adamın bir bildiği!..
G.Saray ile alakalı bu macta sansızlık ve beceriksizlik dısında soylenebilecek sey sezonun genelindeki takım olamama sendromudur esasında..Bunu da bilahare yazacağım..

Saygılarımla..

Merhaba..

Hayatlarının tam ortasında beim gibi futbol olanlar merhaba..
Futbolu ve GS'ımızı bu kadar yaşarken neden ben de bir blog oluşturmayayım dedim..
Sayfamda ağırlıklı olarak futbol ve Cimbom olacak olsa da arada güncel konulardan da yer vermeyi düşünüyorum..

Bloguma başlık olan ve çok sevdiğim tezahuratla tekrar hoşgeldiniz diyorum..Kulakların çınlasın Doğa :)

Şereftir Seni Sevmek
Senle Ağlayıp Gülmek
Galatasaray Sevgisi
Sürecek Sonsuza Dek

Yetmiyor ki Statlar
Kalbimiz Senle Çarpar
Layıksın Bu Sevgiye
ŞANLI GALATASARAY!

Görüşmek dileğiyle..