
Galatasaray, tarihinin en iyi lig başlangıcını yaptı. Henüz güçlü (!) bir rakiple karşılaşmamış olsa da oynadığı 13 resmi maçtan 11 galibiyet, 2 beraberlikle ayrıldı ve rakip filelere tam 42 gol atmayı başardı. Böylesi bir başlangıçta ise ilerde oynayan “mahşerin dört atlısı” hücum hattının payı ne kadar var ise onların daha rahat oynamasını sağlayan Mustafa Sarp’ın da katkısı o kadar vardır.
Herkes Sarp'ın Galatsaray’a geldiğinde sonunun, tıpkı Kayserisporlu Ragıp veya bir dönem Malatyaspor’da top koşturan Arnavut Duro gibi yani takıma yeni katılmalarına rağmen hazırlık kampının akabinde takımdan gönderilmeleri örneklerine benzeyeceğini düşünüyordu. Yani geldiği gibi gidecekti Mustafa!.. En iyi ihtimalle arada bir 18’e girer de formayı en azından sırtına geçirir gözüyle bakıldı kendisine.
Hazırlık maçlarında üzerinde ilk defa büyük bir takımda olmanın verdiği çekingenlik ve ürkeklik de yok değildi. İki hazırlık maçı performansından sonra herkesin önyargıları açığa çıktı ve ne işi var bu takımda dendi!.. Sürekli yan pas yapması ve çok geriye dönmesi yıllardır hayalini kurduğu bu çok sevdiği formayı kaybetmeme korkusuydu belki de.
Herkes Mustafanın mücadeleci bir futbol yapısında olduğunu biliyordu. Ama bu kadarını da beklemiyorduk doğrusu. Sen hiç yorulmaz mısın diye sormaya başladık kendi kendimize. Üzerindeki baskıyı atlatınca her maç üzerine koymaya devam etti ve Rijkaard’ın da etkisiyle kendini geliştirdi. Topu dikine oynamaya başladı ve her maç gol şansının olabileceğini bizlere gösterdi. Öve öve bitirelemeyen ve her mac en az bir şut deneyen M.Topalın bugune kadar attıgından daha fazlasını 12 macta attı bile M.Sarp.
Herkesin dikkatini çeken bir diğer özelliği ise Türkçe’yi inanılmaz güzel kullanması. Futbolcularda bu kadar iyi bir Türkçeye alışık değildik doğrusu. Mustafa Kasım ayında 29’unu dolduracak. Öğrenmenin, kendini geliştirmenin yaşı olmadığını bizlere gösterdi Mustafa. Bu hızla giderse onu, ne iyileşebilirse (!) Linderoth ne de yıldız oldum havasına girmiş M.Topal kesebilir. Tribunlerden de ona yükselen tezahuratlar da boşuna çıkmadı. Bu takıma daha erken yaşta gelebilsen daha iyiydi tabi ama hiçbirşey için geç kalınmış değildir, böyle çalışmaya, kendini geliştirmeye devam et Mustafa.
Hoşgeldin..
YanıtlaSilMilli takım için iyi bir alternatif olabilir ancak ilerlemiş yaşı itibari ile sakatlanmaması tek dileğimiz.
Hoşbulduk...
YanıtlaSilAurelio su anda 32 yasında, o da 3-4 senedir oynuyor heralde milli takımda. Gonul isterdi ki daha erken bu performansı gosterebilse, ya da gosterdi de biz mi sadece İstanbulu gozlemledik? Hiçbirşey için geç kalınmış değildir ama ben bu Mustafayı 24 yaşındaki M.Topala tercih ederim..
Aureliodan sonra ön liberomuzda sıkıntı yaşanacaktır..
ben bu adama bayiliyorum, rüyalarima bile giriyor.. oyun stilini, hirsini, pes etmeyisini arti kendisinide coook ama cok begeniyor ve seviyorum.. basarilar = )
YanıtlaSil