11 Temmuz 2010 Pazar

Adnan Polatın şifreleri..


Ve Türkiye'den bir yıldız daha gelişinin gürültüsüne taban tabana zıt bir şekilde sessiz sedasız geldi geçti..Adeta kendi gibi rüzgar gibi geldi geçti, Kader Keita Ali Sami Yen'in çimlerinden...

Şaşaalı 2000li yıllardan sonra Canaydın devrimiyle birlikte, taraftar aslında bu tür yıldızlar bekleyemez hale gelmişti..Yıldızlar denince artık Inamoto, Carusca, Barusso gibi isimler algılanmaktaydı..Taa ki Lincoln ile başlayan hamleye kadar..Bir yıldıza o kadar susamıştı ki taraftar, geldiği gün Atatürk havaalanı olmadığı kadar kalabalıktı..


Beklenti günbegün artıyor, artık seyirci en az Lincoln kadar büyük yıldızlar beklemekteydi..Çok da beklemedi aslında bundan sonra taraftar...Baros, Kewell, Elano, Keita gibi yıldızları görmeye alışmıştık..

2009-2010 sezonu başında UEFA kupasını almış efsane kadroyla kıyaslanabilecek kalitede tarihin en pahalı kadrosu kuruldu. İşi de şansa bırakmamak için bu yıldızları bir arada oynatabilecek bir hoca lazımdı..Rijkaard da ilk başta herkese rüya gibi gelse de gerçekleşirse açık ara şampiyon olunmaması için hiçbir sebep yoktu..


Ama evdeki hesapların hiçbiri tutmadı ve ligin 2. yarısında hemen hemen hiçbir maçta rakibine üstünlük kuramayan sarı kırmızılılar 3 kulvara da bahar aylarında havlu atıyordu..

O kadar yatırımla ve beklentiyle kurulan bu kadro sampiyonlar ligine bile kalamayınca Arda Turan dahil herkes kara listeye dahil edilmişti ve herkes satılabilir konuma gelmiştir. Ne de olsa maaşları alt alta yazınca asla karşılığını veremeyen bir topluluktan bahsediliyordu..

Bu anlamda yaprak dokumu ilk once yıllardır Avrupa ateşiyle yanıp tutusan M.Topal ile başladı..Buna kimse itiraz bile etmedi, çünkü "örümcek bacaklı" adam asla kendini geliştiremedi ve 5m € gibi ii bir rakama simdi satılmazsa fırsat kacacaktır..Kronik sakatlar E. Gungor ve Ugur Ucarı saymazsak herkesi şaşkına çeviren ve taraftarları isyan noktasına götüren satış ise Keita'nın satışıydı..O kadar özel bir oyuncuydu ki topu ayağına aldığında herkes ayağa kalkıyordu..Yıllardır taraftarı bu kadar heyecanlandıran bir oyuncunun satılması herkesi sinirlendirdi..Aslantepeye nasıl adam toplayacaksınız bakalım yıldızları satarak serzenişleri hakimdi taraftarda..


Adnan Polat sportif başarısızlığın ne kadar proje üretirse üretsin onu koltuğundan edeceğini hepimizden cok iyi bilmekte..Bunun için artık yıldızlarla dolu, fizik açıdan yumuşak takımdan ziyade; Türkiye şartlarına uygun mücadeleci bir takım yaratılma peşinde..Buna kimse yıldızlarla-mücadeleci oyuncuların bir arada olduğu takım olursa itiraz etmez..Ama keita satılınca bu tez çürüdü..Burda sorulması gereken soru, 8m €'ya bu kalitede bir yıldız alınamayacağı belliyken ve asıl sorunun orta sahada olduğu belliyken neden Keita'nın satıldığıdır..Kimse çıkıp da; işte 28-29 yasında simdi satılmazsa ne zaman satılacak muhasebesine girmesin..GS kar eden bir ticarathane değildir, Kayserispor zihniyetiyle Anadolu takımı zihniyetiyle yönetilemez..Keita gibi adamların olacak ki rakipler "one minute" diyip dursun..Sırada kim var peki? Arda mı Baros mu Neill mi? Satın hepsini; ederi gelir ne de olsa, aman mazallah bir daha satamazsınız elimizde kalır..Ben de merak ediyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder